İznim var? Kim demiş? Patron gitmene izin vermiyor!

Nihayet izine çıkıyorum diyorsunuz! Aylarca buna hazırlık yaptınız, huzur ve rahatlama hayalleri kurdunuz – ister dağda yürüyüş yaparken, ister havuz kenarında güneşlenirken, ya da kendi balkonunuzda bir kahve içerken. Ama henüz ayaklarınızı uzatmışken, telefon çalmaya başlıyor. Yine mi?

Patron arıyor, meslektaşlarınız bir e-posta ardına bir e-posta gönderiyor. „Sadece kısa bir soru...“, „Biraz yardım edebilir misin?“ – ve birdenbire hak ettiğiniz izin, ev ofisi gibi hissedilmeye başlıyor.
Ama bu gerçekten yasak mı? Patronunuzun gerçekten ulaşılabilir olmanızı istemesi haklı mı? Peki ya izininizi iptal etmenizi talep ederse? Her yıl izin zamanı mücadelesi büyüyor – ama sınırlar nerede başlıyor? Hangi haklarınız var? Ve nasıl korunabilirsiniz?

İşverenlerin, çalışanlarının izin dönemini önceden belirlemelerinin tek yolu, yıl başında bir işletme izin planı uygulamaktır. Ancak bu yalnızca zorunlu iş gerekçeleri varsa geçerlidir. Yasal olarak, bu durum örneğin sezonluk işletmelerde, tedarikçi işletmelerde (müşterilerinin faaliyetlerine bağlı olanlar) veya işverenin sürekli bulunmasının zorunlu olduğu durumlarda geçerlidir. devamı

Eğer şirketinizde acil iş gereksinimleri varsa ve bir işçi temsilciliği (işçi sendikası) mevcutsa, işletme izini kararı bu temsilcilik ile yapılmalıdır. İşçi sendikası, işletme izini gibi toplu düzenlemelerde karar alma hakkına sahiptir, ancak bireysel çalışanların izin sürelerine müdahale etme yetkisi yoktur.

İşçi sendikası ile başarılı bir görüşme için, işletme gereksinimlerini açık ve somut verilerle desteklemek çok önemlidir. İşverenler, işletme izininin neden şirket için avantajlı olduğunu açıklamalıdır – örneğin, işten çıkarmaları veya kısa çalışma uygulamalarını önlemek amacıyla. kapat